Remzi yoldaş İle tanışmamız
REMZI YOLDAŞ ILE TANIŞMAMIZ
Sene 1998 İstanbul Sarıgazi şimdiki ismi Sancaktepe de oturmakta idim ve
Sosyalist İktidar Partisi (SİP) belde örgütünde yönetim kurulunda idim. O yılarda
serbest olarak inşaat işlerinde çalışmakta idim ve saat 18 den sonra her akşam
partiye mutlaka uğrardım. Sonradan isminin Remzi olduğunu öğrendiğim
arkadaşı en az haftanın 3 günü partide görürdüm. Sarıgazi’ ye yeni taşınmış,
İstanbul Büyük Şehir belediyesinde çalışıyordu ve bana yakın oturuyordu.
Zamanla Remzi ağabey ile muhabbeti ilerlettik ve sohbetleri de koyulaştırdık.
Derken 1999 seçimleri geldi, parti seçime girmişti, seçimden sonra parti içinde
başlayan tartışmalar sonunda 750 kişi uzaklaştırıldı partiden, Sarıgazi beldesi
tamamen dışarda kaldı. Dışarda kalan yoldaşların içinde partinin üst düze
yöneticileri de vardı. Zaman geçirmeden SBH( sosyalist birlik hareketi) bir
oluşumu kurdular ama bu yapı homojen değildi ve çok geçmeden dağıldı. Bu
dağılma sürecinden sonra Sarıgazi beldesinden olan yoldaşlar ile Kadıköy ve
imar iskân bloklarındaki birkaç yoldaş ile yine Sarıgazi’ye Nazım Kültür evini
açtık. Burayı açar iken ruhsat gibi yasal işlemler kimsenin aklına gelmedi.
Nazım Kültür Evinde çalışmalar iyi gidiyordu. Konserler, söyleşiler, kitap okuma
günleri yığınları oraya çekmeyi başarmıştı. Remzi ağabey de sık, sık geliyordu,
sohbetler ediyorduk. Burada ki işler yoluna girdiğinde kültür evi bünyesinde
birde toplum sanat siyaset ismi ile yerel gazete çıkardık. Burada biraz yol
aldıktan sonra bana ters gelen gelişmeler olmaya başladı ve ben ayrılmaya karar
verdim ama yoldaşlar biraz sabretmemi söyledi aka zaman geçmesine rağmen
düzelen bir şey olmadı ve ben ayrıldım. Ayrılmamın ardından çok bir zaman
geçmeden resmi açılış işlemleri olmadığından jandarma kültür evini kapattı. Bu
arada sene 2000 olmuştu.
Bu arada da Remzi ağabey ile görüşmelerimiz sıklaştı
Remzi ağabey ürün kolektifi içinde idi ve bana o güne kadar çıkmış ürün derisini
getirdi. Ben dergileri okuduğumda bu kolektifin eski TKP’liler olduğunu
öğrendim ve Remzi ağabey ile toplantılarına, panellerine katıldım. Dergiye gidip
gelmeye devam ettim. Ürün dergisi içinde de bir çalkantı olduğunu sezinledim
ve bu çalkantı 2001 yılı bir mayısı dergiye dönüşte gün yüzüne çıktı. Avukat
Rasim Öz ve birkaç yoldaş ile bana saldırdılar. Böylece de bir ayrışma oldu. Bu
ayrışma sonunda Savaş Yolu Dergisi Kolektifini oluşturup dergiyi çıkarmaya
başladık. Remzi ağabeyde savaş yolu kolektifi içinde yer aldı. Remzi ağabeyi bu
yürünen yol içerisinde tanıdım ve yoldaş olduk.
Bundan sonra Remzi ağabey yoldaşım olmuştu çok sık görüşüyorduk. Remzi
yoldaşın üzerinden çok yoldaş ile anıştım fakat beni en fazla İsmail Özdemir
yoldaş etkilemişti. İsmail yoldaş kanser belasında iki bacağında kaybetmişti ama
mücadeleden zerre kadar kopmamıştı. Ne yazık ki kısa süre sonra İsmail yoldaşı
kaybettik Hem de kanser illetinden.
Bu arada Remzi yoldaş emekli oldu ve Edirne’ye yerleşti. Emekli olup rahat
yaşayıp rahat mücadele edecekti ama öyle olmadı. Edirne ona iyi gelmedi.
Remzi yoldaş ile telefon ile sık, sık görüşüyorduk, fakat bir şey anlatmıyordu.
Kısa süre önce kaybettiğimiz Hamza hoca telefonda Remzi yoldaşın eşinin kas
erimesi hastalığına yakalandığını söyledi kısa süre sonrada yengeyi kaybettik.
İstanbul’dan Hüseyin Ataçer yoldaş ile gittik.
Remzi yoldaş bu illete yakaladığında Lüleburgaz da oturuyordu ama Edirne’ye
tedaviye gidiyor ve Edirne de hastanede yatıyordu. Her telefon ettiğinde bizi ve
yoldaşlarını görmek istiyordu. Lüleburgaz da Ataçer yoldaş ile görmeye gittik. İyi
gördük ve umutlandık. Benimde Antalya’ya taşınma olayım girince 15-20 gün
telefon ile görüşemedik Antalya’ya yerleşmem bitince aradım oda memleketi
olan Karadeniz Ereğli’ye taşınmıştı. Kiradan kurtulduğuna da mutlu olmuştu. Bu
arada yine telefon ile sık, sık görüşüyorduk hep iyi olduğunu söylüyordu. En son
vefatından bir hafta önce telefon ile görüştüm iyi olduğunu söyledi. 19.06.2020
Cuma günü Mehmet Ali Selçukkaya yoldaşım saat 21 gibi aradı Remzi yoldaşın
aramızdan ayrıldığını söyledi. 22 yıllık ağabeyim ve yoldaşım Remzi Karanfil artık
yoktu. Haftada bir olsa da telefonda sesini duyamayacaktım. Güle güle Remzi
yoldaş güle, güle.
Sende gittin ha!
Acelen ne idi yoldaş
Hani sözün vardı!
Devrimi görmeden gitmeyecektin.
Bu ne şimdi
Oyunbozanlık değil mi?
Bir yanımızı eksik bıraktın
Bu ani gidişin ile
Yoldaşlarının yüreğinden yaktın.
Selam söyle
İsmail Özdemir’e
Hayrullahoğlu’na
Selam söyle yoldaşlara.
Komünist Ozan
Yorumlar -
Yorum Yaz