| ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Detaylar | ||||||||||||||||||||||
Okumakta olduğunuz dizelerin yazarı Ozan Kul Sefili işte bu önemli sürecin temsilcilerinden. Okuduklarınız, salt O’nun düşünce ve duyguları değil. O, gaipten gelen sesleri de yansıtmıyor. Kul Sefili, bizim sesimiz, yüreğimiz, bilincimiz, sevgimiz, özlemlerimiz, acılarımız, en çok da öfkemiz, isyanımız. O bize bin yıllık birikimiyle Anadolu’yu getiriyor. Kitabının sayfalarında, içinde yaşadığımız kör kuyuların karanlığında, ışık huzmelerini görüyorsunuz.
Amerika’lı romancı Nathaniel Hawthrone, “dünya bütün ilerleme dürtülerini huzursuz insanlara borçludur. Mutlu insan kaçınılmaz olarak kendini eskinin sınırları içine hapseder” demiş.
Kul Sefili, yüreğinin kıyısına vuran hüznün huzursuz dip dalgalarını ve öfkeli duyarlılığını yetkin biçimde yansıtıyor şiirlerinde. O’nu okudukça yalnızlık duygusundan kurtulup huzura kavuşmak da dizelerinin sihiri. Kul Sefili, Komünist Ozan olmayı üstlenmiş. Bunu, salt bir cesaret ve meydan okuma göstergesi olarak görmemek gerek. En azından yüz yıldır lanetlilerin özlemlerinin en yetkin savunucusu komünistler. Şiddetin bütün türlerine karşı çıkışın en kararlı öncüleri onlar. İnsani-toplumsal kurtuluşun bilimsel yol göstericisi, çözümün anahtarı, yüksek ahlaklı insan ve toplum projesinin sahibi komünistler. Kul Sefili bu büyük sorumluluğu, o kızıl bayrağı taşıma kararlılığını üstleniyor. Mücadelesiyle de bu büyük payeyi hak ediyor.
Haluk Gerger, Ankara, 25 Ekim 2020.
| ||||||||||||||||||||||