GönderenKonu: İhsan Güvercin Kimdir?  (Okunma sayısı 229 defa)

dursunoglu

  • Site Yöneticisi
  • İleti: 24
  • Üyelik Tarihi: 01-09-2018
İhsan Güvercin Kimdir?
Tarih : 28-09-2019 Saat : 02:19



İHSAN GÜVERCİN



 1951 yılında Malatya’nın Fethiye köyünde doğdu. Müziğe türküler, deyişler söyleyerek, bağlama çalarak başladı,  herkes gibi. Böyle olunca da sanki anamdan doğduğundan beri müzikle uğraşıyor gibi hissediyor kendini. Her şeyi detaylarıyla pek hatırlamasa da.     14 yaşımdayken Arguvan  da sahneye çıktı,  kocaman salonda beş yüz kişiye mikrofonsuz türkü söyledi  ve bol alkış aldı. O gün bu gündür müziğin içinde  ve sahnededir.
Âşıklık geleneğine öykünüp, bağlama-türkü birleşimi ile ozanlığa özendi bir zaman.    İşin mütevazı yanında kaldı. Hep yazdı-besteledi, çaldı –çığırdı  ama yinede kendine ozan diyebilecek kadar donanımlı bulamadı.  Ozanlık geleneğine  olan saygısından böyle bir payeyi kendine iş göremedi . Halende aynı düşüncede.
17 yaşındayken ilk 45’lik plağını yaptı ve profesyonel müzik hayatına da resmen merhaba demiş oldu. 1968–1971 yıllarında, Ankara Birliği Sahnesinde (ABS)Semiha ve zeliha B… Vasıf  Öngören, Halil Ergün, Mustafa Alabora, Yaşar Güner,  Bersun Çağda gibi güzel insanlarla aynı sahnede çalışma şansını yakaladı. Bu geçen dönem içinde, Tiyatro müzisyenliği ve oyunculuk yaptı.   Hayatının en güzel yıllarını yaşarken 12 Mart 1971 muhtırası, arkadaşlarını olduğu gibi onu da biçti geçti.
Bundan dolayı da tüm hevesleri yarıda kalmış oldu. Sanat-kültür ve siyasi ortamların yok edildiği o dönemlerde payına düşen acılardan fazlası ile tattı. Ortamın gün be gün kötüye gittiği ve huzurlu günlerin gecikeceğini fark edince askere gidip izini kaybettirdi. Askerlikten sonra sessiz sedasız Almanya’ya gitti.  Ondan önce Almanya’ya giden  köylüsü Ali Ekber Aydoğan ile   “DERDİ YOKLAR” ikilisini oluşturdu. Yıllarca iyi işlere imza attılar.6 kaset,  uzunçalar plak yaptılar.Konser verdiler, düğünlerde,barlarda çalıp-çığırdılar.
Anlayamadıkları bir anlaşmazlığın yüzünden 1986 yılının haziran ayında  ayrıldılar.O gün, bu gün bir daha da bir araya gelmediler.







 
BİR ŞEHİR
 
Adını andıkça dilim takılır,
Sanki yüreğime bir şey çakılır,
Orda semah dönen nara yakılır,
Kızılırmak boylarında bir şehir.
 
Aydınlığa karanlıklar yağdırdı,
Ruhsati’yi hanesinden kovdurdu,
Pir Sultan’ı hınzırlara boğdurdu,
Kızılırmak boylarında bir şehir.
 
Can alıcı kuşlar oraya doldu,
Güneş utancından sarardı soldu,
Otuz yedi gülü dalından yoldu,
Kızılırmak boylarında bir şehir.
 
Güvercinler gide baykuşlar öte,
Ne kışın azala ne çilen bite,
Hafik’ten bu yana Banaz’dan öte,
Kızılırmak boylarında bir şehir.


DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

Taban erenleri olamayanlar,
Ya böğürür,ya bağırır,ya söver,
Sevgiden şefkatten anlamayanlar,
Ya savurur,ya devirir,ya döver,
 
Bir öfke kusar ki her taraf batar,
Ne varsa elinde kaldırır atar,
Yenilir öfkeye battıkça batar,
Ya kahrolur ya boğulur,ya boğar.
 
Ekmediği ekinleri derenler,
Hoş görmeyip her hatayı yerenler,
Uçan Güvercine zarar verenler,
Ya saldırır, ya öldürür,ya kovar